Komik Adam , Umursamaz İnsan Charles Bukowski

   Hipodromda üstüme doğru gelen delikanlı : 
- "Siz Charles Bukowski değil misiniz?
+Charles Darwin " dedim ve yoluma devam ettim. Ne diyeceğini duymak bile istemiyordum. diye günlüğüne yazan bu adam karamsar mı? Bence değil çünkü karamsar dediğimiz insan kötü beklentilere sahiptir ama bu adam hiç bir şey beklemiyor. Her şeyden ümidini kesip günün geçmesini ve gece klasik müzikle yazı yazmayı bekliyor.

   Yaşamının çoğunu "hayatımın kadını" nı arayarak geçirdim derken , "sonradan anladımki hayatımın kabusu olmasın yeter" diyerek  evleniyor.

   Adamın beklentisi yok, hayatta temellendirebileceği bir anlam yok.

   Nietzsche 'nin "Üstüninsan, derin sevgi taşır ; sürekli mücadeleyi ve acı çekmeyi hiç yakınmadan seve seve kabul eder." dediği Üstüninsan felsefesine zıt olarak yaşar.

   Mücadeleden kaçar.



   Yaşamı da insanları da pek sevmez.

   Bu da onun mizahını ortaya koymasını sağlar. Hayatının son yıllarında, en üretken olduğunu söylediği zamanlarda günün çoğunu hipodromda geçirip akşamda aşkı-kader yoldaşı yazılarına kavuşmasıyla devam eder.

   Ben onun kitaplarını okurken çoğu yerde tebessüm ediyorum ama bazı yerlerde kahkaha atmaktan kendimi alamıyorum. En çok güldüğümde sanırım "Kaptan Yemeğe Çıktı ve Tayfalar Gemiyi Ele Geçirdi" kitabının son satırları.

   "Bir keresinde adamın birinden Shakespeare sevmediğimi yazmaya hakkım olmadğını anlatan uzun ve öfke dolu bir mektup almıştım. Gençler bana kalkıp Shakespeare okuma zahmetine bile girmeyeceklermiş. Böyle bir konum almaya hakkım yokmuş. Sayfalarca bunu söyleyip durmuştu. Cevaplamadım. Ama burda CEVAPLAYACAĞIM.

   Siktir git lan. Hem ben Tolstoy'u da sevmem."